Siyasi Coğrafya Terimler Sözlüğü..
 

Ada: Dört tarafı denizlerle çevrili kara parçası.

Ada Devleti: Deniz etkisinin devletin siyasi hayatı ve iktisadi faaliyetlerinde hakim rol oynadığı ülkeler ifade edilmektedir.

Anklav: Bir devletin hükümranlık sahası içinde, müstakil ya da diğer bir devlete ait saha parçasının bulunmasıdır.

Antropo Ticaret: Deniz ticaretinde ileri olan ülkelerin, malları kendi limanları üzerinden dünyanın diğer kesimlerine yaymasına denir. Londra, Hamburg, Amsterdam ve Newyork bu tip ticaretin yapıldığı limanlardır.

Arap Birliği: Arap milliyetçiliğini savunan bu düşüncenin amacı Arap ülkelerinin bağımsızlıklarını ve egemenliklerini korumak, bunlar arasında gerekli işbirliği yollarını aramak, ilişkileri düzeltmek ve onların çıkarlarını sağlamak yolunda çaba harcamaktır.

Arap Kurtuluş Cephesi: Irak’ta iktidarda bulunan Baas’çıların kurduğu Filistin Direniş Örgütü’dür.

Askeri Strateji: Büyük birliklerin, strateji prensiplerinin ışığı altında kesin sonuç verecek meydan muharebeleri için stratejik hedeflere doğru sevk ve idare sanatı olarak tanımlanır.

ATC: Hava Trafik Kontrolü’nün kısa adıdır.

Azınlık: Bir ülkede egemen ulusa göre ayrı soydan ve sayıca az olan topluluk.

Baasçılık: Suriye ve Irak’ta ortaya çıkan siyasal nitelikli bir akımdır. Bu akımın amacı Orta Doğu’daki bütün Arap devletlerini tek bir Arap devleti haline getirmektir.

Bağlantısızlık: Bir devletin hiçbir topluluğa bağlı olmaması, hepsine eşit uzaklıkta olması.

Balkan Paktı: Balkan devletleri arasındaki askeri işbirliği anlaşması.

Bütçe Açığı: Bir ülkenin yıl içinde yapmış olduğu ihracatın, ithalatın az olması durumu.

Çekiç Güç: Kuzey Irak’taki Kürtleri Saddam’ın zulmünden korumak amacıyla oluşturulmuş askeri güçtür.

Coğrafi Konum: (Al. Geopraphischer Ort., İng. Site, eski terim Mevki-i Coğrafi, Coğrafi Mevki). Bir yerin enlem ve boylamlara göre yeryüzünde bulunduğu yer.

Deklarasyon: Bildirme, ilan etme.

Diaspora: Dağılma, yayılma. Örneğin Ermenilerin dağılmış olduğu ülkelerde yaşayan Ermeniler.

Doruk Antlaşmaları: 1959 ve 1960 yıllarında Kıbrıs’ta Türk ve Rum tarafları arasında imzalanan anlaşmalar.

Dünya Adası: Mackinder’e göre; Avrasya ve Afrika bütününe “Dünya Adası” denir.

Dünya Pazarı: Dünyanın tümünü kapsayan Pazar. Ülkelerin dış ticaretlerinin açıldığı pazar.

Ekonomik Bölge: Karasularının altındaki deniz yatağında, deniz yatağının altındaki ve üzerindeki hava sahasında da aynen kullanılabilir olması nedeniyle karasuları aynı zamanda Ekonomik Bölge’dir.

Eksklav: Bir devletin hükümranlık sahasının bir parçasının diğer bir devlete ait saha içinde kalmış bulunmasıdır.

Emperyalizm: Bir milletin başka bir milleti siyasi ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesi.

Endüstrileşme: (Al.İndustriaisierung, Fr. İndustrialiser, İng. İndustrialization, eski kelime sanayileşme) Tarıma ve küçük el sanatlarına dayanan bir ülkede işlenmemiş maddeler bakımından başka ülkelere bağlı kalmamak, ya da kendine yetebilmek üzere devlet eliyle ya da özel girişimlerle fabrikaların artırılması işi.

Enosis: Kıbrıs adasını Yunanistan’a bağlanması tezi.

Entansif Tarım: Ticari tarım anlamına gelir. Tarımsal ürünlerin Pazar için ürtilmesi demektir. Primer faaliyetlerin bu türüyle uğraşanlar kendi ihtiyaçlarını karşılamak için üretim yapmazlar. Plantasyonların çoğu katı bir şekilde entansif tarımın yapıldığı alanlardır.

Entegrasyon: Bütünleştirme, birleştirme.

EOKA: Kıbrıs mücadelesi için kurulmuş Helen örgütü.

Es-Saika: Suriye’de egemen olan Baas’çıların kurduğu, kendi amaçlarını gerçekleştirmek amacıyla kullandıkları, Filistin direniş örgütüne verilen addır. Diğer ismi “Halk Kurtuluş Savaşçıları Öncüleri Teşkilatı’dır.

Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi: 1969 yılı başlarında Filistin Halk Kurtuluş Cephesinden ayrılan ve aşırı solcu ilkeyi benimsemiş militanların kurduğu Filistin Direniş Örgütü’dür.

Filistin Halk Kurtuluş Cephesi: Marksist ve Leninci ilkeyi benimsemiş olan, El-Fetih’ten ayrılan bir grubun oluşturduğu Filistin Direniş Örgütü’dür. İsrail’e ödün verilmemesini savunan ve İsrail ‘in varlığına kesin karşı çıkan tutumundan fanatik bir örgüt olarak tanınmıştır.

El-Fetih: Yaser Arafat’ın teşkilatlandırdığı önde gelen bir Filistin direniş örgütüdür. Örgütü diğer adı “Filistin Ulusal Kurtuluş Hareketi’dir. Askeri kanadının adı “Al-Asifah”tır.

Federal Devlet: İç işlerinde serbest birçok devletin bir araya gelmesi ile oluşan birleşik devlet.

Federalizm: Birçok devletin özel kanunlara ve bağımsızlığa sahip olarak tek bir devlet durumunda birleşmeleri yöntemi.

Federasyon: Birden fazla devletin içişlerinde bağımsız dışişlerinde birbirine bağımlı olması.

Federatif: Federalizme bağlı ya da uygun olan.

Filist: M.Ö. 1185-1200 yılları arasında Filistin memleketine göç etmiş olan halka Filist denir.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ): 1964 yılında kurulan, kısa bir zaman da diğer Filistin Direniş Örgütlerini kendi çatısı altında toplayan, özgür, adalet ve barışın dostu ulusların yanında olduğunu söyleyen demokratik örgüt verilen addır.

Finansman: Bir girişimin işleyebilmesi, gelişebilmesi için gereken para ve krediyi sağlama işi.

FIR (Flight İnformation Regian): Uçuş bilgi bölgesi anlamındadır. Sivil havacılığın güvenliğinin denetimi için oluşturulmuş alandır.

FIR Hattı: Hava kontrol sahası.

GSMH (Gayri Safi Milli Hasıla) : Bir ülkenin genel ekonomik etkinliğini meydana getiren çeşitli sektörlerin(tarım, endüstri, inşaat, ticaret, ulaştırma, sigorta, hizmetler vb. mali kuruluşların) üretime kattıkları safi (net) ya da gayri safi (brüt) değerler ve memleket için etkin üretim gösteren öteki üretim etkenlerinin elde ettikleri gelirlerin toplam değeri.

Gümrük Birliği: İki yada daha çok ülkenin aralarındaki gümrüğü ya tamamen ya da hafifletici bazı haklar sağlamak amacıyla birleşmeleri hali.

Hava Sahası: Devletlerin siyasi sınırları ile eşdeğer büyüklükte atmosferdeki bölge.

Havza Devleti: Dağ devletleri arasında ya da dağ sıraları içinde mevcut havzalar, çeşitli siyasi faaliyetlere sahne olmakta ve siyasi hareketlerin yoğunluk kazandığı noktalara tekabül etmektedir. Bu şekilde kurulan devletlere “Havza Devleti” denir.

Heartland: Mackinder’in 1904 yılındaki makalesinde pivot sahaya aynı zamanda Heartland yani “Kalp Sahası” demiştir.

Hegemonya: Bir şahrin, bir devletin üstünlüğü, başkaları üstünde hakimiyeti. Eski çağda bir Yunan devletinin bir konfederasyon içindeki üstünlüğü.

Hidrolik Medeniyetler: Tarihte ilk büyük medeniyetler, ilk büyük devletler Mısır, Mezopotamya, İndus bölgesi ve Orta Asya gibi çöllerde ve kurak bölgelerde gelişmiştir. İlk büyük devletlerin ve siyasi organizasyonların çöllerde doğmasında suyun büyük rolü olmuştur. Bundan dolayı ilk büyük siyasi topluluklara “Hidrolik Medeniyetler” de denilmektedir.

Hinterland: Ard ülke, art bölge Bir liman ya da işlek pazarın gerisinde kalan ve ticari faaliyetlerini daha çok buralar aracılığı ile yürüten sahalar. Örneğin İzmir limanının ard ülkesi geniş olduğu için gelişmiştir. Buna karşın Sinop limanı (doğal bir liman olmasına rağmen) ard ülkesi dar olduğu için gelişememiştir.

Hudut: İki devleti birbirinden ayıran, uluslar arası bir anlaşma ile saptanmış çizgi veya dar bir arazi şeridi.

Hudut (Sınır): İki komşu devleti birbirinden ayıran ve bir muahedeye göre tespit edilmiş olan çizgi. Karalar üzerinde çok defa bir işarete tabii dayanabilir. Bu bakımdan dağ sıralarının doruk hatlarından göllerde ve çok daha belli bir işaret olarak akarsular üzerinden gelebilir. Fakat çok hallerde sınır itibariyle bir çizgiden başka bir şey değildir.

İç Deniz (Ara Deniz): Karaların arasına iyice sokulmuş okyanuslarla bağlantıları dar, az derin boğazlarla olan deniz.

İç Pazar: Ticaret hayatında bir ülkenin milli sınırları içinde mal alıp sattığı şehir.

ICAO: Uluslar arası Sivil Havacılık Teşkilatı’nın kısa adıdır.

İlhak: Adanın tümüyle bir devlete bağlanması.

İlhak: Katma, ekleme, ilave etme.

İmtiyaz: Özel, kişisel başkalarına tanınmayan hak veya koşul.(Tarih) Osmanlı Devleti tarafından siyasi sakıncalar
gözetilmeden azınlık ya da yabancılara yaptırılan işlere karşılık verilen haklar ya da tanınan ayrıcalıklar.

İstila: Bir ülkeyi silah gücüyle ele geçirme.

Jeopolitik: Bir devletin sosyal, politik, ekonomik, stratejik ve coğrafi unsurlarının bu devletin dış politikasının tayin ve takibine uygulanmasıdır.

Jeopolitik: Bir yerin önemli yollara, kaynaklara, denizlere, ülkelere göre konumu.

Jeopolitik: Devletleri, devletlerin siyasetlerini ve tabiat kanunlarını birleştiren ilişkilerin incelenmesidir. Jeo; yer ve politika sözcüklerinden oluşan bir terim olup, coğrafi yere göre devlet idare etme sanatı, siyaseti anlamına gelir.

Kapalı Deniz: Kara içine sokulmuş, dar boğazları olan, kıyılarında birden fazla ülkenin hakimiyet sahibi olduğu ve bu yüzden müstakil olmayan deniz anlamına gelir. Karadeniz ve Baltık Denizi örnek verilebilir.

Kapalı Ekonomik Sistem: Ekonomik faaliyetlerin çoğunlukla veya tamamen ülke sınırları içinde yürütülmesine denir. Daha çok ulaşımın ve buna bağlı olarak uluslar arası ilişkilerin zayıf olduğu ilk ve orta çağ devletlerinde görülür.

Kapitalizm: Üretim araçlarının, bu araçları ellerinde bulunduranlara gelir sağladığı, onlara iktisadi etkinliği yönlendirme yetkisi verdiği, gelirlerinin bir bölümünün yeni üretim araçlarının alımına ayrıldığı iktisadi ve toplumsal rejim. Yapımevlerinin, fabrikaların çoğalması, işletmelerin yoğunlaşması, yeni hammaddelerin ve pazarların araştırılması, vb. kapitalizmin en açık göstergelerindendir. Rekabet kapitalizmi, tekel kapitalizmi; özel kapitalizm-devlet kapitalizmi.

Kapitülasyon: Osmanlı hükümdarlarının kendi ülkeleri içinde yabancılara tanıdıkları özel haklar ve ayrıcalıklar.

Kara Eylül Örgütü: Öç alma ve yıldırma amacını güden, seçme militanlardan oluşan ve merkezi Beyrut’ta bulunan Filistin Direniş Örgütü’dür. Kısa bir zaman içinde etkinliğini kaybetmiştir.

Karasuları: Deniz kontrol sahası.

Karasuları: Karasuları, bir kıyı devletinin kara ülkesini saran ve belirli bir genişliğe kadar olan açık deniz sahası ile kara ülkesi arasında kalan ve ülkenin egemenlik haklarının sürdüğü bir deniz sahasını ifade eder.

Kıbrıs Planı: ABD’nin Kıbrıs’ta görüşmelerin önünü açmak için 13 Kasım 1978’de bin general sekreterine sunduğu plan.

Kıta Sahanlığı: Karaları çevreleyen ve karalardan sayılan, 200 m. derinliğe kadar olan sığ deniz dipleridir.

Koloni: Emperyalist(sömürgeci) devletlerin, bir sahanın zenginliklerinden yararlanmak için oluşturdukları sömürge yerleşmeler.

Koloni: Başka devletler tarafından ekonomik ve kültürel olarak kullanılan ülke ya da yöre, sömürge.

Komisyon: Bir konuyu incelemek için bir kurul içinden seçilmiş üyelerden oluşan küçük topluluk.

Konum: (Al. Lage, Fr. Site, İng. Locality, Site eski terim : mevki). Dar anlamı ile yeryüzünde bir yerin enlem ve boylamları yardımıyla bulunan yeri. Geniş anlamı ile coğrafya şartlarının topluluğu içinde bir yer. Bir dağın eteği, tepenin yamacı, bir ırmağın ağzı.

Konum: Bir yerin yeryüzündeki enlemlere, boylamlara, komşularına, denizlere,yollara vb. yeri.

Kota: Bir ülkede kontenjan sisteminden ithal edilecek malların çeşitlerini ve çeşit oranlarını gösteren liste.

Kültür: Bir milletin manevi varlığını ve düşünce birliğini meydana getiren fikir ve sanat mahsullerinin, ananelerinin bütünü.

Küreselleşme: Ülkeler arasındaki iktisadi, sosyal ilişkilerin yaygınlaşması ve gelişmesi, ideolojik ayrımlara dayalı kutuplaşmaların çözülmesi, farklı toplumsal kültürlerin, inanç ve beklentilerin daha iyi tanımlanması, ülkeler arasındaki ilişkilerin yoğunlaşması gibi olguları içerir.

Liberalizm: Devletin ekonomiden olabildiğince uzak kaldığı; serbest piyasa koşullarının hakim olduğu, özel sektörün önünü açan bir sistemdir.

Manto Boşlukları: Mackinder’e göre; Kuzey Atlantik Ünitesi, Musonlar Asya’sı ve Güney Atlantik Havzası ve dağlarla çevrili sahaya “Manto Boşlukları” denir.

Megala İdea: Yunan zihniyetinde, aşamalı olarak İstanbul’un ele geçirilmesi ve Doğu Roma İmparatorluğu’nun yeniden kurulmasının hayalidir.

Mekik Diplomasisi: Bir sorunun çözümü için devletler arasında gerçekleştirilen seri diplomatik temaslar.

Mevkii: Bir ülkenin tabii imkanlarını ve bütün kültürel özelliklerini ifade eden kavram.

Mevkii: Bir yerin matematiksel konumu ile tabii imkanlarını ve bütün kültürel özelliklerini ifade etmektedir.

Millet: Çoğunlukla aynı topraklar üzerinde yaşayan, aralarında dil, duygu, ülkü, gelenek ve görenek birliği olan insan topluluğu.

Monarşi: İktidarın hiç kimseye karşı sorumlu olmayan bir kişide toplanmasıdır.

Muhtariyet: Bir topluluğun, bir kuruluşun ayrı bir yasaya bağlı olarak kendi kendini yönetme hakkı.

Nasırcı Akım: Bu akımın amacı Arap Konfederasyonu oluşturmaktır.

Nazizm(Judenrein): Almanya’yı ve Avrupa’yı Yahudisiz duruma getirme düşüncesi ve akımıdır.

Nihai Karar: Muhakeme sonucu verilen karar.

Normal-Eksklav: Bir devletin hükümranlık sahasının bir parçasının tamamıyla diğer bir devletin sahası içinde kalmış ve etrafı çevrilmiş bulunmasıdır. Normal-eksklavların çoğu Avrupa’da bulunmakta ve genellikle 40 km² altında ve 2000’den az nüfus barındırmaktadırlar.

Nüfus Mübadelesi: İki devlet arasındaki karşılıklı nüfus değişimi.

Nüfuz: İçe geçme, işleme, sözü geçen olma, sözü dinlenme.

Ökümen: Dünya üzerinde insanların yaşayabildiği yerler.

Oligarşi: Devlet nüfuz ve kuvvetini birkaç kişi veya ailenin elinde bulundurmasıdır.

Orta Doğu: Asya’nın SW kısmı ile Afrika’nın kuzeydoğu köşesindeki ülkeleri ihtiva eden geniş bölgeye verilen isim. Sınırlarında ve hangi memleketleri ifade ettiğinde kesin bir birlik yoktur. Bununla birlikte umumiyetle şu memleketler olarak kabul edilir: Türkiye, İran, Suudi Arabistan, Irak, Suriye, İsrail, Ürdün, Lübnan, Arap Yarımadasının diğer bölgeleri ve Mısır.

Ortak Pazar: Birkaç ülkenin ekonomi politikaları ve etkinlikleri bakımından aralarında, eşit koşullar altında işbirliği kurmaları hali.

Otokton Halk: Yerli halk.

Pan-Rejyonal: Kara hakimiyeti üzerine kurulmuş görüşlerden bir diğeri de statik olmayıp(durağan olmayan), iktisadi birliklerdir. Bu birliklere “Pan Rejyonal” denir. Yeryüzü Pan-Amerika, Pan Afrika-Avrupa, Pan Doğu Asya, Pan-Rusya pan rejyonal birliklere örneklerdir.

Parlamento: Başlıca görevi yasama, devlet bütçesini çıkarma, hükümeti denetleme olan ve üyeleri halk oyu ile belirli bir süre için seçilen meclis.

Pasok: Yunanistan’daki sol görüşlü bir siyasi parti.

Pene-Eksklav: Bazen bir devletin hükümranlık sahasının bir kısmına genellikle ulaşım güçlükleri sebebiyle ait olduğu devletin sahasından değil, diğer ülkelerden geçen yollarla bağlantı sağlanmaktadır. Bunlara dağlık bölgelerde veya bir devletin diğer devletin sahası içine sokulmuş uzantısında rastlanmaktadır.

Pivot Saha: Kara hakimiyeti görüşünü savunan Harford Mackinder’in 1904’te yayınlamış olduğu bir yazısında dünya hakimiyeti için, dünyanın n geniş kara kütlesine hükmetmenin gerekliliğin inanmaktaydı. Buna göre Doğu Avrupa’nın bir kısmı ile Asya’nın Kutup Denizine sularını boşaltan nehirlerinin kabul havzalarını içine alan kısmı ve Orta Asya’nın denize akışı olmayan bölgelerine “Pivot Saha” denir.

Plantasyon: Sanayide kullanılan bazı bitkilerin yetiştirildiği büyük çiftlik işletmesi ve bu bitkilerin yetiştirilmesi.

Politik P***oloji: Büyük grupların, kitlelerin ve uluslar arası birbirleriyle olan ilişkilerini ele alarak bu ilişkilerde rol oynayan p***olojik etmenleri değerlendiren bilim dalı.

Pontus: Roma İmparatorluğunun Karadeniz’e verdiği ad. Pontus Rum İmparatorluğu, Karadeniz Rum İmparatorluğu anlamına gelmektedir.

Propaganda: Herhangi bir düşünceyi yaymak, başkalarını da kendi etrafına katmak için söz, yazı veya başka vasıtalarla geniş halk kitlesine tesir etme.

Prorupt Devlet: Toplu ve uzunlamasına saha şekillerinin beraber olduğu devlet.

Quasi-Eksklav: Bazen bir devletin hükümranlık sahasının bir kısmı teknik sebeplerden dolayı esas sahasından ayrılmıştır, fakat aslında bu kısım ülkenin geride kalan sahası ile sıkı ve tam bir ilişki içindedir.

Rejim: Bir devletin belli başlı ilkeleri bakımından yönetiminde tuttuğu yol.

Rimland: “Kara Saha” anlamına gelir. Mackinder’e göre; Büyük Sahra’nın Güneyindeki Afrika ve Dünya Adası’nın Peyklerine “Rimland” denir. Spaykman’ a göre ise; Avrupa’nın deniz kıyısındaki ülkelerini, Orta Doğu, Hindistan, Güneydoğu Asya ve Çin Rimland sahalarını oluşturmaktadırlar.

Self Determination: Halkların kendi geleceklerini belirleme hakkı.

Shelflocked: Bir denize kıyısı olan iki ülkenin birinin karasuları alanının denizin büyük bir alanını kaplaması ve diğer ülkenin karasuları ile çakışması durumunda, dar alan kaplayan kıyıdar ülkenin deniz üzerindeki haklarını kaybetmesi durumuna shelflocked (şelf kilitli) denilir.

Siyasi Coğrafya: (Al. Politische Geopraphie, Fr. Geopraphie Politique, İng. Political Geography). Beşeri coğrafyanın bir kolu.

Siyasi coğrafya içinde devlet ile onun kurulu olduğu ülke arasındaki ilgi incelenir. Bu bilim kolu içinde ülkenin yeri, biçimi, sınırları, büyüklüğü, doğal ve işlenmiş yöre yönünden durumu, bölge bir ülkedeki devletin fertlerinin ana düşünceleri göz önüne alınır.

Siyasi Osianografi (Politische Ozeanographie): Denizlerde üstünlük sağlamanın dünyaya hakim olmak anlamına geleceğini öne süren Alman siyasi coğrafya terimi.

Siyasi Pakt: Devletlerin; siyasi, askeri, iktisadi ve kültürel alanda birbirleriyle daha iyi yardımlaşmak ve birbirini tamamlamak amacı ile kurdukları yüksek düzeyde siyasi organizasyonlar. Örneğin; NATO, UNESCO, AB vb. gibi.

Siyonizm: Dünya Yahudilerinin bir halk olduğu ve halk olarak ulusal yuvaları olması haklarının öncülüğüne dayanan ideolojiye dnir. Siyonizm, Yahudi halk için Filistin’de kamu hukuku ile güvence altına alınmış bir devlet kurmaktır. “Ben-Porat’a göre Siyonizm; Arapları yerlerinden etmeden ve onları dışarıda tutmadan Siyonist yerleşim olmaz. Yahudi devleti olmaz.”

Siyonizm: Eski dönemlerde ana vatanlarından sürülmüş olan Yahudilerin “Arz-ı Mevud” dedikleri İsrail topraklarına sahip olmak ve bu arada bir devlet kurma amacı güden bir akımdır.

Sömürge: (Al. Kolonie, Fr. Colonie, İng. Colony, eski terim Müstemleke. Bir ülkenin kendi toprakları dışında edindiği ve türlü faydalanmaları sağladığı topraklar.

Sömürgecilik: Bir devletin kendi sınırları dışında yaşayan başka halklar üzerinde onların rızası olmaksızın denetim kurmayı gaye edinen politikası.

Sömürgecilik; askeri, siyasi, ekonomik ve dini şartlara bağlı olarak gelişmiştir. Genellikle bu tür şartların beraber görülmesiyle, sömürgecilik ortaya çıkmıştır. Bunların dışında, politik gücün genişletilmek istenmesi, hammadde ve tabii kaynakların elde edilip işletilmesi ya da kendi ülkesine taşınması ve kendi ürünlerini satacak yeni pazarların bulunmasını sağlama, başka ülkelerin bunları elde etmesini önleme, kendi halkının yerleşmesi ve bu suretle ürünleri için yeni pazarlar sağlama sebepleri gelmektedir.

Statüko: Yürürlükte bulunan anlaşmalara göre olması gereken veya süregelen durum.

Strateji: Devletler ve ülkeler arasında askeri tutum v politika. Askeri kuvvetleri tamamıyla zafere ulaştırabilmek için takip edilen metotların ve askeri siyasetin toplamı. Stratejik ise stratejiye ait olan anlamını ifade eder.

Su Çölleri: F. Ratzel’in adası (uğrak yeri) olmayan denizler için yapmış olduğu benzetme.

Sübvansiyon: Devletçe yapılan para yardımı, destekleme.

Taksim: Kıbrıs adasında self-determination hakkının her iki toplum için ayrı ayrı tanınması.

Tedhişçilik: Terörizm.

Tehcir: Yer değiştirme.

Temporary Eksklav: Bir devletin hükümranlık sahasının, savaş sonucunda parçalanması ile ortaya çıkan durumlardır.

Ülkü: Ancak düşüncede var olan şey. İnsanı ümit içinde yaşatan maneviyatını kuvvetli tutan yüce dilek, ideal.

Uluslar arası Ekonomi: Yalnız malların yer değiştirdiği, üretim faktörlerinin ise etkisiz kaldığı ekonomik sistem.

Uluslar arası Şirket: Ana şirketin bulunduğu ülkenin dışında en az bir yavru şirketi olan işletme . Örneğin; General Motors, BP vb. gibi.

Veto: Bir yetkinin, bir yasanın, bir kararın yürürlüğe girmesine karşı çıkma hakkı.

Virtural-Eksklav: Herhangi bir ülkenin içinde hukuken bu devlete bağlı olmayan ve ayrı bir idareye sahip saha parçalarıdır.

Yamaç Devleti: Bir yanını dağ sıralarına bir tarafını da denize ya da nehre dayayan devlete denir.

Yarımada: Üç tarafından denizle çevrili, fakat berzah adı verilen bir tarafından ana karaya bağlı bulunan kara parçaları için kullanılan coğrafi terim.

Zararsız Geçiş: Kıyı dar ülkenin sancağını taşımayan gemilerin karasuları içinde, ya bu suları iç sulara girmeksizin kat etmek, ya iç sulara girmek ya da iç sulardan açık denize çıkmak amacıyla seyretmektir.