Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda

Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda (https://www.bizimcografya.com/)
-   DERS NOTLARI (https://www.bizimcografya.com/61-ders-notlari/)
-   -   Nüfus, Özellikleri, Nüfus Artışının Yararları, Zararları, Nüfus Yoğunluğu.. (Anlatım) (https://www.bizimcografya.com/ders-notlari/5365-nufus-ozellikleri-nufus-artisinin-yararlari-zararlari-nufus-yogunlugu-anlatim.html)

SİMAY 15-Mayıs-2010 16:41

Nüfus, Özellikleri, Nüfus Artışının Yararları, Zararları, Nüfus Yoğunluğu.. (Anlatım)
 
NÜFUS, NÜFUSUN ÖZELLİKLERİ, NÜFUS ARTIŞININ YARARLARI, ZARARLARI, NÜFUS YOĞUNLUĞU (COĞRAFYA KONU ANLATIM)

Nüfus, belirli bir yerde yaşayan insan sayısını ifade eder.

NÜFUS ARTIŞI

Doğum oranı ile ölüm oranı arasındaki fark nüfus artışını gösterir. Bir ülkede doğum oranı fazla, ölüm oranı az ise nüfus artışı meydana gelir. Ölüm oranı doğum oranından fazla olursa, nüfusta azalma meydana gelir. Genellikle az gelişmiş ülkelerde nüfus artış hızı fazla, gelişmiş ülkelerde ise nüfus artış hızı azdır.

Nüfus artış hızı ile kalkınma hızı arasında bir ilişki bulunmaktadır.

Buna göre;

· Nüfus artış hızı kalkınma hızından yüksek ise, ülkenin gelişimi yavaşlar veya geriler.

· Nüfus artış hızı kalkınma hızından düşük ise, ülkenin gelişimi artar.

Nüfus artışının olumlu sonuçları olduğu gibi, olumsuz sonuçları da olabilmektedir.

a. Nüfus artışının olumlu sonuçları

· Üretim artar.

· Vergi gelirleri artar.

· Mal ve hizmetlere talep artar.

· Yeni endüstri dalları doğar.

· İşçi ücretleri ucuzlar.

· İhracatta rekabet kolaylaşır.

b. Nüfus artışının olumsuz sonuçları

İşsizlik artar.
Kalkınma hızı düşer.
Kişi başına düşen milli gelir azalır.
Tasarruflar azalır.
Tüketim artar.
İç ve dış göçler artar.
İnsanların temel ihtiyaçlarının karşılanması zorlaşır.
İhracat azalır.
Demografik (nüfusa bağlı) yatırımlar artar.
Çevre kirlenmesi artar.
Belediye hizmetleri zorlaşır.

3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu

Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir.

2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir.

NÜFUS YOĞUNLUĞU

1. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu

Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun, o ülke veya bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğu denir.

2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu (bilgi yelpazesi) denir. Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir.

3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu

Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir.

SİMAY 15-Mayıs-2010 16:46

Nüfus, dünya üzerindeki sık nüfuslu ve seyrek nüfuslu bölgeler ve özellikleri (coğraf
 
NÜFUS, DÜNYA ÜZERİNDEKİ SIK NÜFUSLU VE SEYREK NÜFUSLU BÖLGELER VE ÖZELLİKLERİ (COĞRAFYA KONU ANLATIM)

DÜNYA ÜZERİNDEKİ SIK NÜFUSLU BÖLGELER

Muson iklim bölgesi (İndus, Ganj nehirleri, Japonya gibi):iklim ve sanayiden dolayı.

Muson Asyası: Asya kıtasının güney ve güneydoğusundaki ülkeleri kapsayan bu bölgede, bol yağışlı iklim nedeniyle pirinç ve çay tarımı önem taşır. Dünya’nın en kalabalık ülkeleri olan Çin Halk Cumhuriyeti ve Hindistan bu bölgede bulunmaktadır.

Akarsu Havzaları: Tarım koşullarının elverişli olduğu Ganj, İndus, Fırat, Nil gibi akarsu havzaları sık nüfuslanmıştır.

Avrupa: Madencilik, endüstri ve ticaretin çok geliştiği Avrupa’nın bütünü sık nüfuslanmıştır.

Japonya ve Kuzey Amerika’nın doğu kıyıları: Sanayileşmenin ve kısmen madenciliğin etkisiyle sık nüfuslanmıştır.


DÜNYA ÜZERİNDEKİ SEYREK NÜFUSLU BÖLGELER

İklim koşullarının olumsuzluğuna bağlı olarak nüfusun çok az olduğu, tenha yerlerdir.

Soğuk Bölgeler : Kuzey Kutup Dairesi içinde bulunan (bilgi yelpazesi) Grönland, Alaska, Kanada’nın Kuzeyi, İskandinav Yarımadası ve Sibirya’nın kuzey bölgeleri düşük sıcaklık nedeniyle seyrek nüfuslanmıştır.

Yüksek Dağlar : İklim koşullarının her türlü ekonomik faaliyeti, özellikle tarımı sınırlamasına bağlı olarak seyrek nüfuslanmıştır.

SİMAY 15-Mayıs-2010 16:47

NÜFUS, GELİŞMİŞ VE GELİŞMEMİŞ ÜLKELERDE NÜFUSUN ÖZELLİKLERİ (COĞRAFYA KONU ANLATIM)

Ekonomik ve sosyal yönden gelişmiş ülkelerde :

Nüfus artış hızı azdır.

Doğum oranı düşük olduğu için, 0-14 yaş arası nüfus azdır.

Çocuk ölüm oranı azdır.

Sağlıklı ve bilinçli beslenme ile gelişkin sağlık hizmetlerine bağlı olarak ortalama yaşam süresi uzun, yaşlı nüfus sayısı fazladır.

Üretici nüfus fazla, tüketici nüfus azdır.

Okur yazar oranı yüksektir.

Nüfusun büyük bölümü kentlerde yaşar


Ekonomik ve sosyal yönden gelişmemiş ülkelerde :

Nüfus artış hızı fazladır.

Doğum oranı yüksek olduğu için, 0 – 14 yaş arası nüfus fazladır.

Çocuk ölüm oranı fazladır.

Sağlıksız ve bilinçsiz beslenme ile sağlık hizmetlerinin (bilgi yelpazesi) yetersiz olmasına bağlı olarak ortalama yaşam süresi kısa, yaşlı nüfus sayısı azdır.

Üretici nüfus az, tüketici nüfus fazladır.

Okur yazar oranı düşüktür.

Nüfusun büyük bölümü kırsal kesimde yaşar.

SİMAY 15-Mayıs-2010 16:50

NÜFUS, TÜRKİYE’DE NÜFUS SAYIMLARI, TÜRKİYE’DE NÜFUS DAĞILIŞI, TÜRKİYE’DE NÜFUS YOĞUNLUĞU VE ÖZELLİKLERİ (COĞRAFYA KONU ANLATIM)

Nüfusla ilgili bilgiler, genellikle nüfus sayımı sonuçlarından elde edilir. Bu sayımlarla nüfusun sayısı, meslek grupları, yaş durumu, eğitim, ailedeki nüfus sayısı, kadın - erkek nüfusu, nüfus artış hızı gibi bilgiler elde edilebilir.

Türkiye’de ilk nüfus sayımı 1927 yılında, en son nüfus sayımı ise, 22 Ekim 2000 tarihinde yapılmıştır.

1927 - 2000 yılları arasında nüfus yoğunluğu ve miktarı sürekli artmıştır.

1927 yılında 13,6 milyon olan nüfus, 1997 yılında 62,8 milyona yükselmiş, 2000 yılındaki son sayımda 70 milyon civarında olmuştur.

Nüfus artış hızı en az 1940 - 1945 yılları arasında, en fazla 1955 - 1960 yılları arasında gerçekleşmiştir.


TÜRKİYE’DE NÜFUSUN DAĞILIŞI

Türkiye’deki coğrafi bölgeler, bölümler ve yöreler arasında nüfus miktarı ve yoğunluğu yönünden önemli farklar bulunmaktadır.

Türkiye’de nüfusun farklı dağılışında etkili olan faktörler şunlardır:

1. Fiziki Faktörler

a. İklim özellikleri: Ülkemizde nüfusun yoğun olduğu yerlerin, genelde kıyı bölgeler olmasında ılıman iklimin büyük etkisi vardır. Kurak ve kışları aşırı soğuk geçen yerlerde nüfus fazla yoğun değildir.

b. Yerşekilleri: Ülkemizde yüksek ve engebeli yerlerde nüfus azdır. Doğu Anadolu Bölgesi, Taşeli plâ-tosu, Menteşe yöresi gibi yerler bunlara örnek verilebilir.

c. Toprak özellikleri: Verimli toprakların bulunduğu alanlar (Çukurova, Gediz, B. Menderes) nüfusça kalabalık iken, Tuz Gölü çevresi gibi yerlerde verimsiz topraklar bulunduğundan nüfus çok azdır.


2. Beşeri Faktörler

a. Sanayileşme: Bütün Dünya’da olduğu gibi Türkiye’de de, sanayileşmenin arttığı yerlerde nüfus yoğunluğu artmıştır. İstanbul, İzmit, Adapazarı, Bursa, Adana ve İzmir buna örnektir.

b. Tarım: Tarımın geliştiği yerler yoğun nüfusludur. Çukurova, Gediz, Bafra ve Çarşamba ovaları çevresi gibi.

c. Yeraltı kaynakları: Madenlerin veya enerji kaynaklarının işletilmesinde yoğun nüfusa ihtiyaç olduğundan, bu alanlarda da nüfus fazladır. Zonguldak, Soma, Elbistan buna örnektir.

d. Turizm: Ülkemizde, Ege ve Akdeniz kıyılarındaki merkezlerde turizmden dolayı nüfus yoğunlaşmıştır.

e. Ulaşım: Ulaşım yolları kavşağında bulunan illerimizin nüfusu artmıştır. Eskişehir, Ankara, Kayseri, İstanbul gibi illerin gelişmesinde, ulaşım yolları üzerinde bulunmaları da etkili olmuştur.


NÜFUS YOĞUNLUĞU

1. Aritmetik Nüfus Yoğunluğu

Bir ülke veya bölgedeki toplam nüfusun, o ülke veya bölgenin yüzölçümüne bölünmesiyle elde edilen sayıya, aritmetik nüfus yoğunluğu denir.

Türkiye’nin yüzölçümü (izdüşüm alanı olarak) 779.452 km2, toplam nüfusu da 62.865.574 (1997) dir. Buna göre, Türkiye’nin aritmetik nüfus yoğunluğu, 1997 yılına göre yaklaşık olarak 81'dir. Ancak, bu yoğunluk çok kaba olarak nüfusun dağılışını gösterir ve sadece ülkelerin nüfus yoğunluklarını kıyaslamak için kullanılır. Oysa il ve ilçelerin nüfusları ve yüzölçümleri dikkate alınarak yapılan aritmetik yoğunluk, gerçeğe daha yakın rakamlar vermektedir.


2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu

Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir.

Türkiye’de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge ve iller arasında farklılık gösterir. Bunda yerşekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla, tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili olmaktadır.

Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür.


3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu

Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir.


TÜRKİYE NÜFUSUNUN ÖZELLİKLERİ (NÜFUS YAPISI)

Bir ülke nüfusunun cinsiyet, yaş, eğitim, ekonomik durumu gibi özellikleri o ülkenin nüfus yapısını gösterir.

Nüfusun yaş grupları ve cinsiyetlere göre dağılımı

• Nüfusun yaş durumu

Nüfus, yaş gruplarına göre, genç, olgun ve yaşlı olmak üzere 3 kısma ayrılır.

0 - 14 ® Genç nüfus

15 - 64 ® Olgun nüfus

65 + … ® Yaşlı nüfus

Bu sınıflamaya göre, Türkiye nüfusunun 1990 yılında yaş gruplarına göre dağılımı şu şekildedir:

Yaş Grubu

Toplam Nüfus içinde oran%

0-14
32,2

15-64
59,7

65ve üzeri
4,1

Buna göre, ülkemizde genç nüfus fazla, yaşlı nüfus azdır. Bunun en önemli nedeni olarak doğum oranının fazlalığı söylenebilir.

Türkiye’de, 0 - 14 yaş grubundakilerin fazla olması beslenme, giyinme ve eğitim ihtiyaçlarının gözönüne alınması gerektirmektedir. Bu alanda yapılan yatırımlara demoğrafik yatırımlar denir. Gelişmiş ülkelerde genç nüfusun azlığı nedeni ile bu yatırımlar toplam yatırımların % 12,5'ini oluştururken, bu oran az gelişmiş ülkelerde % 42'ye kadar çıkmakta, bu da gelişme hızlarını azaltmaktadır.

Çalışan nüfusun, bakımına muhtaç olduğu için, 0 - 14 ile 65 ve üzeri yaş grubuna aynı zamanda bağımlı nüfus denilmektedir.


BAĞIMLI NÜFUS (GENÇLER VE YAŞLILAR)

Bağımlı nüfus oranı, gelişmiş ülkelerde az iken, az gelişmiş ülkelerde fazladır.

1. Türkiye’de 1935 ve 1990 yılları nüfus grafikleri

1935 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafik, Türkiye’nin gelişmekte olduğunu gösterir. 0 - 4 yaş grubunun oluşturduğu tabanın çok geniş olması, doğum oranının çok yüksek olduğunu göstermektedir.

1990 yılı Türkiye nüfus grafiği: Bu grafikten de, Türkiye’nin gelişmekte olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, 0 - 4 yaş grubu, 1935 yılına göre daha dardır. Bu da ülkemizde doğum oranının azaldığını göstermektedir.

• Nüfusun cinsiyet durumu

1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur. Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir. Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir.

Türkiye’de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır.


2. Aktif Nüfus

Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır.

15 - 64 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır. Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır. Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır.


3. Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı

Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır:

Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs.)
Sanayi (Endüstri, madencilik, vs.)
Hizmet (İnşaat, ticaret, turizm, vs.) sektörleridir.

Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun (bilgi yelpazesi) % 90'a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır. Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır. Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır.

Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır.

Aşağıdaki tabloya baktığımızda, Türkiye’de 1927 yılında nüfusun %90'ı tarım, %10'u sanayi ve hizmet sektöründe çalışmıştır.

1950 - 1960 lı yıllarda tarım sektöründeki nüfus azalmaya başlamıştır. Özellikle 1980 li yıllardan sonra, sanayileşme hızının artmasıyla tarım sektöründeki nüfus % 50'nin altına düşmüştür.

Türkiye’de nüfusun 1927 - 1990 yılları arasındaki sektörel dağılımı

Türkiye’de çalışan nüfusun yaş ortalaması düşüktür. Çalışan nüfusun bölgelere göre dağılımı incelendiğinde dengesizlik görülür.

Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi’ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır. İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gazi Antep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur.


4. Nüfusun Eğitim Durumu

6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya’da eğitim verilmeye çalışılır. Eğitim okur - yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir.

1990 yılına göre, Türkiye’deki faal nüfusun % 55'e yakınını ilkokul mezunları, % 7,4'e yakınını okur - yazar, % 5'e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4'ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır.


5. Nüfusun Kırsal - Kentsel Durumu

Türkiye’de nüfusu 10.000'den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir.

Türkiye’de 1927 - 1950 yılları arasında, kırsal ve kentsel nüfus oranlarında fazla değişiklik olmamıştır. Fakat, 1950'li yıllardan sonra, ülkemizde ulaşım yollarının ve sanayi faaliyetlerinin gelişmeye başlaması bunun yanında kırsal nüfusun artmasıyla birlikte kente doğru bir göç olayı başlamıştır.

Kırsal kesimden kente göç olayı, en fazla, 1980 - 1985 yılları arasında meydana gelmiş ve 1985 li yıllarda kır ve kent nüfusu az çok dengelenmiştir. En son yapılan 1997 yılındaki sayımda kent nüfusu % 65'e ulaşmıştır. Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir. Aşağıdaki grafikler, Türkiye’nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir. Dikkatle inceleyiniz.

Fatih GÜRIŞIK 15-Mayıs-2010 17:40

Çok teşekkürler ellerinize sağlık

SİMAY 24-Mayıs-2010 11:28

Türkiye Nüfus Yoğunluğu haritası
 
Türkiye'de Nüfus Yoğunluğu

2008 Nüfus Sayımı Sonuçlarına Göre Hazırlanan Türkiye Nüfüs Yoğunluğu Haritası
http://aygunhoca.com/images/harita2/...-yogunlugu.jpg


1997 yılı nüfus verilerine göre, toplam nüfusun bölgelere dağılımı
1. Marmara 15.936.000
2. iç Anadolu 10.525.000
3. Ege 8.325.000 *
4. Karadeniz 8.284.000
5. Akdeniz 8.109.000 ,
6. D.Anadolu 5.945.000
yoğunluğunun bölgelere dağılımı
1. Marmara 236
2. G. Doğu Anadolu 96
3. Ege 89
4. Akdeniz 66
5. iç Anadolu 64
6. Karadeniz 58
7. D.Anadolu 36
2. Tarımsal Nüfus Yoğunluğu
Bir ülkede veya herhangi bir sahada, tarım ve hayvancılıkla geçinen nüfusun, tarımsal alana bölünmesiyle elde edilen nüfus yoğunluğuna tarımsal nüfus yoğunluğu denir. Bu yöntem, aritmetik nüfus yoğunluğuna göre, daha gerçekçidir. ...
1950'den 1990 yılına gelinceye kadar tarımsal nüfus yoğunluğunda 18 kişilik bir azalma gerçekleşmiştir. Bunda, tarım alanlarının 15.9 milyon nektardan, 28.7 milyon hektara çıkmasının ve kırsal kesimden kentlere göçün artmasının etkisi olmuştur. 1950'de 5.2 milyon olan kent nüfusu, 1990'da 31.5 milyona çıkarken, kırsal kesimde bu kadar büyük artış olmamıştır.
Türkiye'de tarımsal nüfus yoğunluğu bölge ve iller arasında farklılık gösterir. Bunda yerşekillerinin dağlık ve ovalık olmasıyla, tarımda çalışan nüfusun miktarı etkili olmaktadır.
Genel olarak, tarımsal nüfus yoğunluğu, dağlık alanlarımızda fazla, geniş tarımsal ovalarımızda ise düşüktür.
Bazı ülkelerin ise aritmetik yoğunlukları şu şekildedir:
Çin'in nüfusu Japonya'dan fazla olduğu halde, yüzölçümü de geniş olduğundan nüfus yoğunluğu daha az olmuştur.
Rize, Artvin ve Hakkari gibi kır nüfusunun fazla, buna karşılık tarım topraklarının az olduğu sahalarda, tarımsal nüfus yoğunluğu artmaktadır. Konya, Şanlıurfa ve Edirne gibi geniş tarım alanlarının bulunduğu illerde ise tarımsal nüfus yoğunluğu azalmaktadır.
Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgeleri dağlık olduğundan tarımsal nüfus yoğunluğu artarken, İç Anadolu'da ovalık alanlar fazla olduğundan tarımsal nüfus yoğunluğu azalmaktadır.
3. Fizyolojik Nüfus Yoğunluğu
Toplam nüfusun, ekili - dikili alanlara bölünmesiyle ortaya çıkan yoğunluğa fizyolojik nüfus yoğunluğu denilmektedir,
• Nüfusun cinsiyet durumu
1945 yılındaki sayıma kadar, ülkemizde kadın nüfusunun erkek nüfustan daha fazla olduğunu görüyoruz. Bu durumda, Kurtuluş Savaşı ve Birinci Dünya Savaşı tehlikesi etkili olmuştur. Fakat, 1945'ten sonra erkek nüfusu kadın nüfusunu geçmiştir. Şu anda erkek nüfus % 1,2 oranında fazlalık gösterir.
Türkiye'de dışarıdan göç alan İstanbul, Ankara, İzmir gibi merkezlerde erkek nüfus fazla iken, dışarıya göç veren Trabzon, Tokat, Yozgat gibi merkezlerde kadın nüfusu daha fazladır.
2. Aktif Nüfus
Aktif nüfus, çalışan nüfus veya faal nüfus olarak da adlandırılır.Kaynakwh:



15-64 yaş arasındaki nüfusa çalışma çağındaki nüfus denilmektedir. Bu nüfusun hepsi bir işte çalışmaktadır. Çalışabilecek yaştaki nüfus içinde, çalışan nüfus oranı ne kadar çoksa, işsizlik oranı o kadar azdır. Genellikle, sanayileşmiş ve buna bağlı olarak gelişmiş ülkelerde işsizlik az iken, az gelişmiş ülkelerde işsizlik fazladır.
Türkiye'de nüfusun % 40'ını çocuk, genç ve yaşlı nüfusu oluşturduğundan, aktif nüfus oranı gelişmiş ülkelere göre daha az ve işsizlik oranı daha fazladır.
3. Çalışan nüfusun ekonomik faaliyet kollarına göre dağılımı
Ekonomik faaliyetler üç büyük gruba ayrılır. Bunlar
• Tarım (Tarım, hayvancılık, ormancılık, vs.)
• Sanayi (Endüstri, madencilik, vs.)
• Hizmet (İnşaat, ticaret, turizm, vs.) sektörleridir.
Az gelişmiş ülkelerde, toplam çalışan nüfusun % 90'a yakını tarımsal nüfus özelliği taşır. Gelişmiş ülkelerde ise tarımsal nüfus % 10 civarındadır. Diğer nüfus, hizmet ve sanayi sektöründe çalışmaktadır.
Tabloya göre, gelişmiş ülkelerde, hizmet ve sanayi söktöründe çalışanların oranı, tarımdan oldukça
fazladır.
Gelişmekte olan ülkelerde, sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfus, gelişmiş ülkelere göre daha azdır.
Aşağıdaki tabloya baktığımızda, Türkiye'de 1927 yılında nüfusun %90'ı tarım, %10'u sanayi ve hizmet sektöründe çalışmıştır. 1950 - 1960 lı yıllarda tarım sektöründeki nüfus azalmaya başlamıştır. Özellikle 1980 li yıllardan sonra, sanayileşme hızının artmasıyla tarım sektöründeki nüfus % 50'nin altına düşmüştür.
Çalışan nüfusun içindeki tarımsal nüfus oranı azalırken, nüfusun miktarı artmıştır. Çünkü, 1927 de 13 milyon olan nüfus, 1997 de 62 milyonu geçmiştir. Bu durum gözardı edilmektedir.
Türkiye'de çalışan nüfusun yaş ortalaması düşüktür. Çalışan nüfusun bölgelere göre dağılımı incelendiğinde dengesizlik görülür.
Sanayi ve hizmet sektöründeki nüfusun büyük bölümü, Marmara Bölgesi'ndeki Çatalca - Kocaeli ve Güney Marmara bölümlerinde yoğunlaşmıştır.
İzmir, Ankara, Eskişehir, Adana, Mersin, Zonguldak, Ereğli, Karabük, Gaziantep, Kayseri, Denizli, Konya gibi illerde sanayi nüfusu yoğundur.
4. Nüfusun Eğitim Durumu
6 yaşını bitiren nüfusa, tüm Dünya'da eğitim verilmeye çalışılır. Eğitim okur - yazarlık, ilköğretim, lise ve üniversite olmak üzere sınıflandırılabilir.
Türkiye'de yıllara göre okur - yazarlık oranı şu şekildedir:
Türkiye'de ilköğretimde okuyanların sayısı 10 milyon civarında iken, liselerde ise yaklaşık 2 milyon öğrenci eğitim görmektedir.


1990 yılına göre, faal nüfusun % 55'e yakını ilkokul mezunları, % 7,4'e yakınını okur - yazar, % 5'e yakınını ortaokul ve lise mezunları, % 4'ünü de üniversite mezunları oluşturmaktadır.
5. Nüfusun Kırsal - Kentsel Durumu
Türkiye'de nüfusu 10.000'den az olan yerleşmelere kır nüfusu, fazla olan yerleşmelere de kent nüfusu denilmektedir.
Ülkemizde, 1927 -1997 yılları arasında kır ve kent nüfusunda büyük değişmeler olmuştur.
ülkemizde ulaşım yollarının ve sanayi faaliyetlerinin gelişmeye başlaması bunun yanında kırsal nüfusun artmasıyla birlikte kente doğru bir göç olayı başlamıştır.
Kırsal kesimden kente göç olayı, en fazla, 1980 -1985 yılları arasında meydana gelmiş ve 1985 li yıllarda kır ve kent nüfusu az çok dengelenmiştir. En son yapılan 1997 yılındaki sayımda kent nüfusu % 65'e ulaşmıştır. Bu sonuç, ülkemizde sanayi ve hizmet sektöründe çalışan nüfusun arttığını göstermektedir. Aşağıdaki grafikler, Türkiye'nin kentsel ve kırsal nüfus değişimlerini daha iyi ifade etmektedir. Dikkatle inceleyiniz.
Az gelişmiş ülkelerle, gelişmiş ülkelerin nüfus özelliklerinin karşılaştırılması
Az gelişmiş ülkelerde;
• Doğum oranı ve nüfus artış hızı yüksektir.
• Genç nüfusun oranı fazla, yaşlı nüfus oranı
• Nüfus grafiği geniş tabanlı üçgene benzer. Ortalama yaşam süresi azdır.
• Çalışan nüfusun yaş ortalaması düşük, bağımlı nüfus oranı fazladır.
• Tarım sektöründe çalışan nüfus fazla, hizmet ve sanayi sektöründe çalışan nüfus azdır.
• Nüfusun eğitim seviyesi düşüktür.
• Nüfusun yarısından çoğu, kırsal kesimde yaşamaktadır.
• Gelişmiş ülkelerde;
• Doğum oranı ve nüfus artış hızı düşüktür.
• Ortalama yaşam süresi fazladır.
• Genç nüfus oranı az, orta ve yaşlı nüfus fazladır.
• Nüfus grafiği, tabanı dar, orta kesimi şişkin bir üçgene benzer.
• Çalışan nüfusun yaş ortalaması yüksek ve bağımlı nüfus oranı azdır.
• Hizmet ve sanayi sektöründeki çalışan nüfus, tarım sektöründe çalışan nüfustan daha fazladır.
• Nüfusun eğitim seviyesi yüksektir.
• Nüfusun yarısından çoğu, kentte yaşamaktadır.

dila hanım 10-Aralık-2013 11:54

Cevap: Nüfus, Özellikleri, Nüfus Artışının Yararları, Zararl
 
Hocam ellerinize sağlık.

T.C. Hülya 11-Aralık-2013 16:55

Cevap: Nüfus, Özellikleri, Nüfus Artışının Yararları, Zararl
 
ellerinize sağlık hocam.

coğrafya öğretmeni uzman 04-Ekim-2015 23:28

Cevap: Nüfus, Özellikleri, Nüfus Artışının Yararları, Zararl
 
Teşekkürler hocam

coğrafya öğretmeni uzman 04-Ekim-2015 23:30

Cevap: Nüfus, Özellikleri, Nüfus Artışının Yararları, Zararl
 
Simay Hocam elinize sağlık.Teşekkür ederim.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 14:02.

Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by BizimCografya.com® Copyright ©2008 - 2011, Baylas