Coğrafyacıların Cesareti mi Kırıldı?
 

Cografya

Türkiye’nin coğrafi bölge sınırlarının değiştirilme zorunluluğu birçok coğrafyacı tarafından dile getirilmektedir. Bununla beraber yeni bölgeler eklenmeli veya coğrafi bölge kavramı coğrafya literatüründen kalkmalı diyenler de mevcut. Ancak bu tartışmalar münferit olarak kalmaktadır.

6 – 21 Haziran 1941’de gerçekleştirilen Birinci Türk Coğrafya Kongresi’nde alınan kararlar yeni bir Coğrafya Kongresi’yle değiştirilememektedir. Peki, aradan geçen 61 yıl boyunca ne değişti de coğrafya alanında önde gelenler bir araya gelip yeni kararlar almaktan yoksun hale geldi.

Coğrafi Bölgeler ile ilgili yeni düzenleme ihtiyacı apaçık ortada iken 1961 yılında gerçekleşen bir uzlaşma bugün neden gerçekleşemez? Acaba coğrafyacıların cesaretleri mi kırıldı? Veya kendi istediklerinin olmayacağından mı korkuyorlar.

Yakın zamana kadar Türk coğrafyacılar akademik anlamda dünya çapında saygın bir yere sahiptiler. Ayrıca Coğrafya Dergileri’ne gösterilen önem de azaldı. Coğrafya’da teknoloji kullanımı gelişmiş ülkelerin oldukça gerisinde seyrediliyor.

2005 yılında yapılan Coğrafya Dersi Öğretim Programı gerçekten çok cesur adımlar attı. Ancak fakültelerde hala coğrafyanın görselliğini kavrayamamış olan ve not tutturup bunların ezberlenmesini isteyen hocalar var. Coğrafya öğrenmek ve öğretmek sadece maddiyat kazanmak için yapılan bir iş değil bir tutku arayışıdır.

tesbitlerinizi yerinde buluyorum bence,kendi istediklerinin olmayacağından mı korkuyorlar.

ya da siyasi olacağını düşünüyorlardır örnek, ben.

Zümrüt hanım hoş bir paylaşım teşekkürler..

Ben öncelikle ülkemizde coğrafyacıların hakettikleri yerde olduklarını düşünmüyorum, bu ülkede coğrafyacılar sadece ''coğrafya öğretmenliği'' yapabiliyorlar, asıl sorun burda başlıyor bence, bu kadar geniş bir içeriği olan bir branş sadece öğretmenlik mi yapmalı? Önce bu sorunun cevabını bulmak gerekiyor..

Gelişmiş ülkelere baktığımızda, belediyelerde, siyasi yönetimlerde, stratejik kararlarda mutlaka coğrafyacıların fikirlerinden yararlanılıyor, yani coğrafyacılar bir yerde ''danışmanlık'' yapıyorlar. Avrupa'da yaşayan biri olarak bunu siz de farketmişsinizdir.

Akademik olarak son yıllarda hazırlanan ders kitaplarında ki bariz hata ve yanlışlıklar bir türlü giderilemedi, çözülemedi, tek düzelikten öteye gidemedi.

Bu ülkede çoğu branşta ki kişileri bir araya getirebilecek bir tek web sitesi bile yokken, coğrafya sitelerinde enflasyon yaşanıyor..

Niye?

Coğrafyacılar diğer branşlarda olmayan yüksek paylaşım ruhuna sahip insanlardır. Çoğu web sitesi reklam bile almadan ayakta kalmaya çalışmakta, hatta üstüne para bile ödenmek durumunda kalmaktadır.

Peki niye ders kitapları hazırlanırken bu kadar paylaşım ruhuna sahip olan kişilerin fikirlerinden yararlanmıyor?

Neden sitelerde ki ruh yok sayılıyor? Siyasi olarak kişiler seçiliyor?

Evet, ben coğrafyacıların, yüksek paylaşım ruhuna sahip olan bu branşa sahip arkadaşların, üretim yapanların şevklerinin, cesaretlerinin kırıldığını, onların yok sayıldıklarını düşünüyorum..

Konuyla ilgili seher hanımın yaptığı bir paylaşım..

http://www.bizimcografya.com/12-sini...riler-pdf.html

bence sadece coğrafyacılar değil tüm öğretmenlerin heyecanı yok edildi.

zor iş türkiye'de öğretmen olmak.