Çivisi Çıkmış Dünya'nın Acısal Tarihi..
 

Doğudan Batıya, Türkiye’den Almanya’ya, Balkanlardan Türkiye’ye, Anadolu’dan Yunanistan’a veya Ermenistan’a… İş bulma umuduyla gönüllü veya çeşitli nedenlerden zorunlu… Göç… Bu coğrafyanın en derin yaralarından. Aynı zamanda kültür birikiminin, folklorünün, müziğinin en hüzünlü itkilerinden… Göç…
Adına mübadele deyin, tehcir deyin, umut tacirliği deyin… Sonuçta insanoğlunun kendi türüne yaşattığı en büyük acılardan… Halklar arasındaki kaşır kaşımaz alevlenen nefretin tohumu… Göç…
İnsanlık göçebelikten, avcılık ve toplayıcılıktan yerleşik düzene ne zaman geçti bilmiyorum ama artan nüfusa orantılı tükenen dünya nimetleri ve akabinde çıkan savaşlar… Bütün bunlar şunu gösterdi ki aslında yerleşik düzen bir avuç insan için… Diğerleri sonsuz göçe mahkum… Özgürlükler, demokrasi, insan hakları da böyle. Kimse kimseyi kandırmasın.
http://www.izmirdesanat.org/wp-conte...k4-300x194.jpg

Cahili diniyle, biraz okumuşu siyaset oyunlarıyla oyalayan, ciddi muhalefeti sopayla bastırıp, sıradanıyla demokrasicilik oynayan iktidarlar… Özeti bu dünya siyasal tarihinin… Yüzyıllar geçse çözülemeyen sorunlar… Kimilerinin işine yarayan, silah satışlarına canlılık kazandıran… Her olguya ekonomiye katkısı oranında değer verilen günümüzde çekilen acıları en arabesk deyimle yalnızca çeken biliyor.


Bir coğrafyada doğuyorsunuz ve orada doğduğunuz için sizden nefret eden, yaşınıza cinsiyetinize, çocuk oluşunuza hatta bebek oluşunuza aldırmadan sizi öldürmeye hazır insanlar yaşıyor daha başka bir coğrafyada…
Biraz büyüdüğünüzde belki siz de başkalarını öldürebilecek kadar nefretle doluyorsunuz ya da dolduruluyorsunuz. Bizler daha ilkokullarda herkesi düşman bellemiştik; kimisi sıcak sulara inecekti, kimisi intikam peşindeydi vs vs… Bunlar dış düşmanlar, bir de içimizdekiler vardı; Rus ajanları, Abd uşakları ve saymakla bitmeyen bir sürü düşman…
Bir avuç insan olası bütün lüksleri refahı yaşasın diye feda edilen cahil toplumlar her zaman acıya, göçe, ölümlere mahkum… Bu cümleyi genel anlamda kuruyorum, bütün dünya geneli için.
İnsanların acı çektiği bir dünyada bütün devletler, bütün askerler, kısaca bütün iktidarlar ve bunlara ses çıkarmayan herkes suçludur!

ABD'nin ve AB ülkelerinin emperyalist tutumları ne yazık ki yeni dünya düzeninin bir kuralı oldu ve devam ediyor.. ABD ve AB uşaklığı yapan siyasetçiler bu ölümlerden, açlıklardan, herşeyden sorumludurlar, tabiki o ABD'ci ve AB'ci siyasileri destekleyen halkta bunun bedelini ödüyorlar..