Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda  
Ana Sayfa'ya Git Forum'a Git Arşiv
Go Back   Bizim Coğrafya - Hayat Coğrafya'da, Coğrafya Hayatımızda >

GENEL TOPİK

> GENEL

GENEL Her konuda yazıp çizebileceğiniz bölümümüz.

Nuh Tufanı Gibi Olur

Nuh Tufanı Gibi Olur 12'nci gezegen Marduk'un 7 yıl sonra Dünya'ya doğal felaket getireceğini iddia eden Rus uzman Sitchin'den SABAH'a özel. NUH tufani GİBİ OLUR Marduk, 3 bin 600 yılda bir Dünya'ya teğet ...
Yeni Konu aç Cevapla
 
LinkBack Seçenekler
Alt 25-Temmuz-2009, 03:22   #1 (permalink)
zumrut_
Zümrüt Üye
 
zumrut_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009
Ad- Soyad: zumrut
Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
Standart Nuh Tufanı Gibi Olur

12'nci gezegen Marduk'un 7 yıl sonra Dünya'ya doğal felaket getireceğini iddia eden Rus uzman Sitchin'den SABAH'a özel.

NUH tufani GİBİ OLUR

Marduk, 3 bin 600 yılda bir Dünya'ya teğet geçer. Maya takvimine göre yeni ziyaret 2012'de.
Gezegenin neden olduğu en büyük felaket 13 bin yıl önceki Nuh Tufanı'ydı. Benzeri olabilir.
Hititler ve Asurlar Marduk'u kil tabletlere resmetti. O tabletler İstanbul'daki müzelerde.

Marduk, ikinci Nuh Tufanı'nı yaşatacak

'12. Gezegen Marduk' kitabıyla tanınan Zecharia Sitchin, Marduk'un 2010'lu yıllarda dünyanın yakınından geçeceğini ve bu esnada yeni bir 'Nuh Tufanı'nın' daha yaşanacağını iddia ediyor.

Marduk gezegeninin yörüngesinin uzunluğu nedeniyle ancak 3 bin 600 yılda bir dünyayı ziyaret edebildiğine inanılıyor.

Sümerler tarafından 'Nibiru' olarak adlandırılan gezegenin, bugüne kadar sadece 1983 yılında IRAS kızılötesi teleskopu sayesinde görülebildiği iddia ediliyor.

Maya takvimine göre, 2012 yılında dünyaya yakınlaşacak olan Marduk'un, tıpkı 13 bin yıl önce olduğu gibi dünyaya felaket getireceği öne sürülüyor.

Dünyada Nuh tufanı benzeri yeni bir felakete yol açacağını öne sürdüğü, '12. Gezegen Marduk'u 'meşhur eden' ünlü Rus araştırmacı-yazar Zecharia Sitchin, SABAH'a konuştu. Gezegenin 2010'lu yıllarda dünyaya yaklaştığında büyük bir felaket yaşanacağını söyleyen Sitchin, "Balık burcu çağı bittiğinde, Marduk kapımıza dayanmış olacak. Daha önce geldiğinde Nuh Tufanı yaşanmıştı" diye konuştu. Zecharia Sitchin sorularımıza çarpıcı yanıtlar verdi.

* Kitaplarınıza da konu ettiğiniz, bilinmeyen bir gezegenin 2012 yılında dünyamıza çarpacağı yönündeki tartışmalar hakkında ne söyleyebilirsiniz?

'X gezegeni' adını da verebileceğimiz bu gezegenin uzun ekliptik yörüngesi her 3 bin 600 yılda onu dünyamıza yakınlaştırıyor ve dünya üzerinde felaket etkisi yaratıyor. Gezegenin en büyük felaketi ise 13 bin yıl önce gerçekleşen büyük tufandır. Buna "Nuh Tufanı" denmesinin nedeni de İncil'de ve Sümeryazıtlarında bahsinin geçmesi. İnsanoğlu kurtuldu çünkü tufanın kahramanı bir gemi inşa etti ve Ağrı Dağı'nın zirvesine erişti. Bu bağlamda Marduk'un neden olduğu felaketin, Türkiye ile bağlantılı olduğunu söyleyebiliriz.

1983'TE TELESKOPLA GÖRÜLDÜ

* Hangi uygarlıklar bu gezegenden haberdardı?

Bu konu hakkında ilk bilgi sahibi olan Sümerlerdi. Ayrıca Babiller, Hititler ve Asurlular gezegenden haberdarlardı. Sümerler gezegeni 'Nibiru' Babiller ise tanrıların ismi olan 'Marduk' olarak adlandırdılar. Mısır ve Filistin'de gezegen 'kanatlı yuvarlak' olarak tarif ediliyor. İstanbul ve Ankara'daki arkeoloji müzelerini gezenler, yüzlerce yıllık birçok yapıt üzerinde bu sembolü görebilirler.

* O zaman neden kitabınızda bu gezegen '12. gezegen' diye yer alıyor ve neden 'bilinmeyen' olarak nitelendiriyorsunuz?

Sümerler bu gezegeni, güneş sistemimizde güneş, ay ve bilinen 9 gezegene ek olarak algıladılar ve güneş sisteminin 12. üyesi olarak kabul ettiler. Bununla beraber Akatlar şimdi Berlin müzesinde yer alan silindir bir mühür üzerinde güneşin merkezde olduğu ve bütün gezegenlerin gösterildiği bir güneş sistemi resmetti. Bu gezegen uzun ekliptik yörüngesi yüzünden teleskoplarla görülmüyor. Fakat 1983 yılında IRAS kızılötesi teleskopu onu görmeyi başardı.



zumrut_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
zumrut_ kullanıcısına teşekkür edenler:
bahriaskin (25-Temmuz-2009)

Alt 25-Temmuz-2009, 03:32   #2 (permalink)
zumrut_
Zümrüt Üye
 
zumrut_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009
Ad- Soyad: zumrut
Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
Standart bilim adamlari oluleri diriltme

Bilim adamları ölüleri diriltme yolunda önemli bir adım attılar. ABD`deki bilim adamları, klinik olarak ‘ölü’ bir köpeği üç saat sonra hayata döndürerek bir ilki gerçekleştirdiler.

ABD’de Kansas eyaletinin Pittsburg kentinde ‘Safar’ Ölüyü Diriltme Merkezi, ‘Askıya Alınan Animasyon’ tekniğiyle önce köpeğin damarlarındaki kanı tamamen boşaltıp yerine buz gibi sıvı tuz koydu. Nefesi ve kalp atışı duran, beyni çalışmayan hayvan, klinik olarak ‘ölü’ kabul edildi. Üç saat sonra damarlarına yeniden kan verilen köpek, elektrik şokuyla hayata döndürüldü.

Bilim adamları, bu yöntemle çok ağır yaralı hastaların, bir süre ‘ölü tutulduktan sonra’ tekrar yaşama döndürülebileceğini belirttiler.

HAYAT KURTARABİLİR
Bir yıl içinde insanlar üzerinde denemelere başlamayı düşünen Safar Ölüyü Diriltme Merkezi, hastanelerde gönüllü acil hasta arıyor. Tekniği geliştiren uzmanlar, çok kan kaybeden ağır bir hasta için birkaç saatin çok önemli olduğuna dikkat çekerek animasyon tekniğiyle çok hayat kurtarabileceklerini iddia ettiler. Bu teknikle savaşta yaralananlar, bıçaklananlar veya kurşun yarasıyla çok kan kaybeden hastaların kurtarılma şansının artacağı belirtiliyor.














-İlk dondurulma olayı (insanın dondurulması) 1977 yılında yapılmış.

-37 insan, 10 kedi ve 6 köpek (2003 bilgileri) hayata yeniden dönmeyi bekliyor. (enstitüde)

-Amerika’da toplam 90 kişi (2003) ölüme çare bulunduğu taktirde yeniden canlandırılmak üzere donduruldu.

Ölüleri dondurma aşamaları ise :

Ölülere ilk iki saat icinde ulaşılıyor ve vücudundaki kanın pıhtılaşmaması için herapin adlı ilaç enjekte ediliyor....

Daha sonra içi buz dolu bir tanka yerleştirilen cesedin kanı boşaltılarak donmanın vücutta yaratacağı zararları en aza indirmek amacıyla damarlarına gliserinli bir sıvı veriliyor.

Uyku tulumuna konulan ceset, dışı tahtadan içi fiberglastan yapılmış bir sandığa yerleştiriliyor.
Sandığın üzerine yerleştirilen kumaşa buru buz konularak ceset soğutuluyor. Bu işlem vücut ısısı -40 dereceye düşene kadar buz miktarı her gün arttırılarak sürdürülüyor.
Vücut ısısı -40 dereceye düştüğünde ceset, dibinde sıvı nitrojen olan çelik bir tanka yerleştiriliyor. Her gün bir miktar aşağı indirilerek bir haftanın sonunda tamamen sıvı nitrojene batırılıyor. Bu işlem tamamlandığında cesedin vücut ısısı -196 dereceye düşüyor.

Son olarak ceset tekrar çözülmeyi beklemeye başlayacağı, fiberglas ve izolasyonu arttıran perlit adlı maddeden yapılan cryostat adı verilen başka bir tanka konuluyor. Tanktaki sıvı nitrojen düzeyi her gün ölçülerek gerekli düzeye tamamlanıyor.
zumrut_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
zumrut_ kullanıcısına teşekkür edenler:
bahriaskin (25-Temmuz-2009)
Alt 25-Temmuz-2009, 03:45   #3 (permalink)
zumrut_
Zümrüt Üye
 
zumrut_ - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: 08-Haziran-2009
Ad- Soyad: zumrut
Bulunduğu yer: Yurt dışı
Mesajlar: 1.249
Teşekkürleri: 1.215
762 mesajına 2.493 kere teşekkür edildi.
Standart amerika da dogan garabet gorunumunde.

Çin'de çift başlı ve iki ağızlı bir domuz yavrusu dünyaya gelirken, Avusturalya'da dünyaya gelen çift başlı domuz yavrusu insanları şaşkına çevirdi.







Amerika'da doğan tek gözlü kedi yavrusu ise tam bir garabet görünümünde.Bilim adamları bu yavru kedinin DNA bozukluğundan dolayı mutasyona uğradığını ve bu yavru kedinin bu nedenle böyle doğduğunu savundular.







Aynı yumurta ikizi olan çiftbaşlı yılanda bir başka şaşırtıcı görüntü oldu.Birbirinden bağımsız olarak hareket eden ayrı başları olan yılan nadir görülen bir doğum bozukluğu olarak not edildi.







Yeni Çin'de yumurtadan çıkan 4 ayaklı ördek yavrusu da mutasyon bozukluğuna iyi bir örnek olarak gösterildi.













Tıpkı 6 bacaklı kurbağa gibi.







Peki son yıllarda bu tür mutasyona uğramış canlıların artışındaki gerçek neden neydi?




Bu konuda açıklama yapan bilimadamları bunun ana nedenin çevre ve doğanın bozulmasından olduğunu savunuyor.




Özellikle hormon kullanılan yiyeceklerin, insan ve hayvan yaşamını ciddi şekilde etkilediği düşünüyor.Bu tür hormonlu ve kimyasal karışımlı yiyeceklerin insan ve hayvanların DNA'sında bozulmalara neden olduğu belirtiliyor.




Bir felakete doğru sürüklenen dünya için bu tür doğumların ciddi bir tehlike sinyali olduğuna dikkat çekiyorlar.




MUTASYON NEDİR?

Mutasyon temel olarak yüzbinlerce bazdan oluşan DNA molekülünde baz çiftlerinde olan değişikliklerdir. Bir baz çiftinde olan değişiklik bile canlının yaşamını etkilemeye yetebilir. cift basli
zumrut_ isimli Üye şimdilik offline konumundadır  
Alıntı ile Cevapla
zumrut_ kullanıcısına teşekkür edenler:
bahriaskin (25-Temmuz-2009)

Cevapla

Etiketler
gibi, nuh, olur, tufani, tufanı


Konuyu Toplam 1 Üye okuyor. (0 Kayıtlı üye ve 1 Misafir)
 

Yetkileriniz
Konu Acma Yetkiniz Yok
Cevap Yazma Yetkiniz Yok
Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok

BB code is Açık
Smileler Açık
[IMG] Kodları Açık
HTML-Kodu Kapalı
Trackbacks are Açık
Pingbacks are Açık
Refbacks are Açık



Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:04.


Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Powered by BizimCografya.com® Copyright ©2008 - 2011, Baylas
Bu Forumda üyeler kendi düşüncelerini yazabilir bu yüzden yazılan içeriklerden BizimCoğrafya.com Sorumlu tutulamaz. Yinede Yasalarca yasaklanmış içerikleri yada telif hakkı olabilecek içerikleri şikayet etmek için info@bizimcografya.com adresine mail atabilirsiniz, en kısa sürede dönüş yapılacaktır...

Baylas | Coğrafya | Sınav | Mynaq